İlgililere: Bu blogda adı geçen ülkeler, kişiler, kuruluşlar, tarihler ve iddia edilen görüşler tamamen hayal ürünüdür.
thorn

yoksa neden yazalım dimi , dimi ?


7 Kasım 2015 Cumartesi

Uzun bir ara oldu galiba...

Merhaba neden yazmıyorsun diyen kardeşim. Bu yazımı sana yazıyorum. Belki olur da senin gibi ulaştığım birileri varsa sıradaki şarkı onlara da gelsin.

Bloğu soran ve okumak isteyen çok arkadaşım var çevremde ama onlara adresi bilerek vermiyorum. Büyük bir düzenleme yapacaģım en baştan itibaren tüm yazıları düzenleyeceğim. Daha okunası bir yer haline geldikten sonra genel bir paylaşıma açacağım galiba. Rezervleri alın şimdiden :)

Farkında mısınız yazdığımız şeyler yavaş yavaş geliyor üzerimize doğru? Daha ilk yazıda referandumdan bahsetmiştim. Ardından 80 askerin vefat ettiği terör saldırıları ardı ardına gelmişti şimdi ise tüm bu olayların toplamının kümülatif bir iletlemesini görüyoruz. Yazı yazmaktanve çevremize anlatmaktan başka elimizden hiç bir şey gelmediği gibi farkında olmadan kişisel bunalımlar ve depresyonlar yaşıyoruz. Sırf bu ruh halim yüzünden genel mutsuzluğumu herşeye yansıttığımi ve daha da mutsuz olduğumu farkettim. Biraz uzak kaldım içimi döktüğüm bu ortamdan. Hadi ateşleyin bir dal şimdi azcık dertleşelim.

Üniversite bittikten sonra yüksek lisansi da bitirdim. Artık karşınızda yüksek inşaat mühendisi var ona gore ceketinizi ilikleyip gelin ehehe.. biz o ceketi yine cıkarttırır dostluğumuza mesafe koymayız biliyorsunuz. Para felan kazanıyorum ne yaptığımı bilmeden çok eğlenceli şeyler bunlar ama köle hayatına alışamıyorum. Neden ben günümün 9 veya 10 saatini birilerine kölelik yaparak harcıyorum dediğim çok oluyor be okur... Sabah dünyanın en güzel uykularını alarmı erteleye erteleye piç etmek ve şiş gözlerle yola koyulmak acayip zor bir iş. Yıllar yılı çalışıp bize yediren ailenizin değerini anlıyor ve çektikleri çileyi -sırf evlatları için - dolu gözlerle düşünebiliyorsunuz. Inanın mükemmel insanların mükemmel çocuklarıyız ve başardıkları olay hacca-ağlama duvarına-vatikana-budistler neye gidip hacı oluyor bilmiyorum zamazingo diyelim, işte tüm bu hepsinden değerli. Neyse bu arada kitap için aklıma geldikçe el yazıları yazıyorum. Çok güzel bir kitap olacak inşallah yayınlamadan ònce siz bir kaç dinleyenime yollarım. Sizler okur değil dert dinleyen dostumsunuz inanın iyi ki varsınız.

Şimdi bu yazı burada bitecek ve ben belgeleri toplayıp geleceğim. Bir kac spoiler verelim dikkat edin alev alev şu an herşey.
Ankara patlamasının ardından CIA apaçık bir şekilde tehdit etti bizi. Cümle şu: " Biz Suriye de ışid'e karşı savaşıyoruz. Türkiye ise Esad rejimine karşı tutum sergiliyor. Türkiye ışid e karşı bizimle birlikte savaşmak için neyi bekliyor? İstiklal caddesinde de bir bomba patlamasını mı? " Dedi orospu çocuğu. Küfür etmeden yazanayacağım galiba. Düzeltirim sonra belki. Ardından seçimler gerçekleşti ve neyin sözü verildi de dışişleri bakanı çıkıp" Ordumuz Suriye de ışid e karşı operasyona katılabilir" dedi çok merak ediyorum. Yazıda ışid ve kurulum amacı ile başlayacağız ve o bahsettiğimiz haritaları yeniden açacağız.

Yazarken heyecanlanmayı özledim.

Görüşmek üzere...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

yorumları alalım